Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde imali bir mühlet evvel tamamlanan 15 katlı binada yaşayanlar, kat karşılığı inşaatın üretimini üstlenen müteahhit İ.F.’nin teklifiyle bir apartman idare şirketiyle anlaştı. Asansör başta olmak üzere pek çok sıkıntıyla şirketin ilgilenmediğini öne süren apartman sakinleri, muahedeyi bozarak, kendi ortalarında Mustafa Tüysüz’ü yönetici seçti.
İddiaya nazaran, idarenin şirkette kalmasını isteyen müteahhit İ.F. ile Tüysüz ve başka komşuları ortasında hengame çıktı. İ.F.’nin yakınlarının da karıştığı hengamede hastanelik olan Mustafa Tüysüz ile annesi Hülya ve kardeşi Alperen Tüysüz ve bir kişi, darp raporu alıp, şikayetçi oldu. Müteahhit ile yakınlarının binada oturanları yere yatırıp, tekmelediği anlar ise cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Suçlamaları kabul etmeyen İ.F., sözünün akabinde hür kaldı.
AYAK PARMAKLARI KIRILDI
Saldırı sırasında ayak parmakları kırılan Hülya Tüysüz, İ.F.’nin apartmanla ilgili taahhüt ettiği pek çok şeyi eksik yapmasına karşın hala kendilerinden para istediğini, idaresi de kendi denetimindeki şirket üzerinden yaparak, para akışının devamını sağlamaya çalıştığını ileri sürdü. 15 katlı binanın asansörlerinin yapılmaması nedeniyle yaşlılar, hastalar, gebeler ve çocukların mağduriyet yaşadığını anlatan Tüysüz, idare şirketi ve müteahhidin sorumluluk üstlenmediğini söyledi. Bugüne kadar daha birçok problemle çaba ettiklerini anlatan Tüysüz, bardağı taşıran son damlanın asansör sorunu olduğunu lisana getirdi.
‘DARBEDEREK BAYILTTILAR’
Olay günü yaşananları da anlatan Hülya Tüysüz, “Toplantı öncesinde müteahhit aslında idare firmasıyla muahedeyi bozmamızı istemiyordu. Her şeyi kendisi yapmak istiyor. Daima ‘Ben aşiretim, burası benim apartmanım’ diyordu. Toplantı da bu tehditler nedeniyle polis nezaretinde gerçekleşti. Seçimi yaptıktan sonra hepimiz konutumuza çıktık. Oğlum arabası ile apartmandan ayrıldığında trafik ışıklarında önünü kesmiş, otomobilin ön tarafına kendi otomobiliyle çarpmış. ‘Sen benim işime taş koyamazsın’ demiş. Oğlum da tekrar geri döndü ve beni aradı. ‘Apartmandaki herkesi aşağı çağır, beni apartman yöneticisi seçtilerse gerimde da dursunlar’ dedi. Gerisinden da müteahhit geldi. Oğlum, ‘Neden otomobilime çarptın?’ diye sordu. Sonra müteahhit oğluma yumruk atınca hengame çıktı. Bu sırada müteahhidin yaklaşık 10 kişi kadar yakını geldi, hepsi bize saldırdı. Polislerin gözü önünde oldu. Komşumuzu ve biri çocuk 2 oğlumu darbederek bayılttılar. Anneleri yaşındayım, beni de yere düşürüp dövdüler. Cam şişe ile başıma vuracaklardı, gelinim mani oldu. Can güvenliğimiz yok” diye konuştu.
MÜTEAHHİT SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Müteahhit İ.F. ise suçlamaları kabul etmeyerek, “Benden evvelki müteahhit 2 bloğu yarım bırakıp kaçmıştı. Noter huzurunda kontrat yaptık. Apartmandaki 3 kişi hariç herkes ödemelerini tamamladı. Borçlarını ödemeyenler yüzünden eksiklikleri gideremedim. Asansörün çalışması için gereken ruhsat da alınmadığı için asansör kapalı kaldı lakin tehlikeye karşın bir adedini açtım. Olay akşamı toplantı sırasında başka apartman sakinlerini dolduruşa getirdiler. Toplantıdan sonra dışarı çıktım, arabama bindim ve 4 kişi beni arabayla takip etti. Takip eden şahıslar silah çekince o anki refleksle beni takip eden arabaya çarptım. Ondan sonra polisi aradım. Polis eşliğinde apartmana geri döndüğümde üzerime saldırdılar. Bu sırada kardeşim de yanımda bulunuyordu. Kardeşimin parmağı kırıldı. Onlar kalabalık olarak bize saldırınca ben de akrabalarımı çağırdım ve bu arbede yaşandı, bu görüntü ortaya çıktı” dedi.